🌉 Vergi Borcum Var Reddi Miras Yapabilir Miyim
p8Kkza. Merhaba, velayetim annemin üzerin ve annem hacizlik. kendi E-Ticaret sitemi kurmayı düşünüyorum. Bunun için belgeler alınacak fakat bu belgeler alındığında annemin borçları bana yansır mı? Siteme el konulabilir mi? Genel olarak anlatmaya çalıştım. Bilgilendirirseniz sevinirim. Kabul Edilen Cevap Kefillik veya ölüm olmadan sizi etkilemez. Kefilseniz size gelebilir, borçlu kişi vefat eder bir miras bırakırsa miras ile birlikte borçları da size kalır. Miras yoksa, borçların size gelmemesi için reddi miras yapılabilir. Ancak mevcut durumda kefillik yoksa anneniz de olsa siz bir bireysiniz, o farklı bir birey. Peki benimde merak ettiğim tam tersi olabilir mi vekalet veren kişiye vergi borcu yada diğer şeyler yansıyabilir mi cevaplarsanız sevinirim EPİN - DİJİTAL KOD - ALAN ADI - ESKİ TARİHLİ İNSTA - DUOLİNGO PRO - Bu cevap, konu sahibi tarafından kabul edilebilir bir cevap olarak işaretlendi. Kefillik veya ölüm olmadan sizi etkilemez. Kefilseniz size gelebilir, borçlu kişi vefat eder bir miras bırakırsa miras ile birlikte borçları da size kalır. Miras yoksa, borçların size gelmemesi için reddi miras yapılabilir. Ancak mevcut durumda kefillik yoksa anneniz de olsa siz bir bireysiniz, o farklı bir birey. "Tomurcuk derdinde olmayan ağaç, odundur!" - AdSense Reklam Yerleşimi - Forumdan teyit almadan işlem yapmayın. annenizden dolayı size birşey olmaz. Gelin ve bebek ürünleri için tıklayın
vergi borcum var vize alabilir miyim ? Artık böyle durumlar yaşanmayacak. Tutarı ne olursa olsun, vergi borcu nedeniyle yurt dışına çıkış yasağı kalktı. Bundan böyle “vergi borcun var yurt dışına gidemezsin” diyerek insanların yurt dışına çıkması engellenemeyecek
Merhabalar, geçen hafta yeni araç aldım. Eski aracımın satışını yapmak istiyorum, vergi borcum var. Daha önceden buna benzer bir olay başıma gelmişti. Bakkal sahibinden araç alacaktım, adamın vergi borcu olduğu için noterde sıkıntı çıkmıştı. Sonrasında vergi borçlarını ben ödedim, temize geçince aynı gün noter işlemini yapmıştık. Şuan e-devlette vergi borcu gözüküyor, 7 adet takipli. Noterde sorun yaşar mıyım vergi borcu dönemleri daha yeni. En Çok Beğeni Alan Cevaplar Yükleniyor, lütfen bekleyiniz.. Evet yaşarsın, satacağın aracın vergi borcu, muayene borcu, trafik cezası, hgs geçiş borcu vb. hiçbir borcu olmaması lazım. Satış yapamazsın şu an ki şartlarda. Youtube kanalımı ziyaret edip, abone olabilirsiniz. >> Cafer YALÇIN Satamazsınız Evet yaşarsın, satacağın aracın vergi borcu, muayene borcu, trafik cezası, hgs geçiş borcu vb. hiçbir borcu olmaması lazım. Satış yapamazsın şu an ki şartlarda. Aracın vergi - hgs - cezası vs yok. Sadece kendi ticaretime ait borçlarım var. Benim bildiğim borçlar ödenmeden devir işlemi yapılmıyor. Borçları kapat sonra devredersin hocam yada aynıgün noterden para alacaksın ya yeni sahibinden öyle devredersin PARA KAZANMASI AKTİF YOUTUBE KANALLARI SATILIR ; Skype Revios544 satarken vergisini ödemeniz lazım diye biliyorum Aracın vergi - hgs - cezası vs yok. Sadece kendi ticaretime ait borçlarım var. Çok pardon, o halde problem yaşamazsınız diye biliyorum ama mümkünse yarın size en yakın vergi dairesine gidip danışabilirsiniz Araca Veya Adınıza Bildigim Kadarıyla HiçBir Vergi Borcu Olmaması Gerekir. hocam e devlette plaka sorgulama var plakada haciz varmı hak mahrumiyeti varmı ona bak ondan sonra notere git eğer araç üzerinde haciz varsa satamazsın zaten e devlette gözükür Gelin ve bebek ürünleri için tıklayın
YARGITAY 14. Hukuk Dairesi ESAS 2015/12078 KARAR 2015/9380 Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddinin istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü Dava, mirasın hükmen reddi isteğine ilişkindir. Davacılar, murisleri E.. E..'in vefat ettiğini, vefatı sonunda borcunu ve alacağını bilmedikleri için küçük miktarlı borçlarını kapatmaya çalıştıklarını, murislerinin sağlığında kurduğu şirketin iflas ettiğini ve yüklü miktarda borç altına girdiğini, SGK Başkanlığından ve vergi dairelerinden kendilerine gönderilen borç yazıları ile terekesinin borca batık olduğunu öğrendiklerini, murisin mirasının borca batık olması nedeniyle mirası kayıtsız ve şartsız reddettiklerini, mirasın reddine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir. Mahkemece, davanın kabulü ile muris E.. E..'in terekesinin TMK'nın 605. maddesi uyarınca borca batık olduğunun tespitine karar verilmiştir. Hükmü, davalı kurumlar vekilleri temyiz etmiştir. Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya murisin işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez TMK m. 610/2. Davacıların, rızaen murisin ölümünden sonraki bir tarihte yeniden yapılandırma sonucu Sosyal Güvenlik Kurumuna olan prim borçlarını ödemek suretiyle mirası sahiplendikleri anlaşılmakla mirasçıların ret hakkı düşmüştür. Bu nedenle mahkemece davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, tarihinde oybirliği ile karar 8. Hukuk Dairesi ESAS 2013/16680 KARAR 2014/14147 Y.. A.. ve M.. A.. ile S.. K.. ve Edirne Vergi Dairesi aralarındaki mirasın hükmen reddi davasının kabulüne dair Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen gün ve 32/340 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı SGK vekili ile davalı Edirne Vergi Dairesi Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü KARAR Davacılar vekili, davacıların murisi H..A..'ın tarihinde vefat ettiğini, murisin ortağı olduğu şirketlerin vergi borcu bulunduğunu, murisin SGK borçlarından dolayı da icra takibi yapıldığını, mirasbırakanın ölüm tarihinde terekesinin açıkça borca batık olduğunu ileri sürerek TMK'nun 605/ uyarınca murisin mirasının reddedildiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı SGK vekili; davanın yasal 3 aylık süre içerisinde açılmadığından mirasın kayıtsız şartsız kabul edilmiş sayıldığını, davacıların icra takibi yapıldıktan sonrası mirası reddetmeleri nedeni ile kötü niyetli olduklarını açıklayarak davanın reddini savunmuştur. Davalı Edirne Vergi Dairesi vekili; mirasçıların ölüm tarihinde terekenin durumunu bilebilecek durumda olduğundan ölüm tarihinden sonraki hak düşürücü süre içinde mirası reddetmeleri gerektiğini açıklayarak davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile davacıların murisi H..A..ın terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesine üzerine, hüküm, davalı vekilleri tarafından süresinde ayrı ayrı temyiz edilmiştir. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; Dava, mirasın hükmen reddine ilişkindir. Mirasçılar Türk Medeni Kanununun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zimnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır TMK md. 605/2. Somut olayda, mirasbırakan H. A.. tarihinde vefat etmiştir. Murisin ölümü ile, tereke bütün aktif ve pasifi ile mirasçılarına geçer. Mirasbırakanın vergi, prim vb. borçları da terekenin pasifi içerisinde olup terekeye dahildir. Mirasbırakanın ödemeden aczinin belirlenmesi için öncelikle ölüm tarihi itibariyle malvarlığı araştırılmalıdır. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; mirasbırakanın kendi şahsına ait yargı harç borcu ve ortağı olduğu.. Gıda İnş. Ltd. Şti ve M.. E..İnşaat Taah. Tic. Ltd. şirketlerine ait sosyal güvenlik prim borcu ile vergi borçları bulunduğu saptanmıştır. Hal böyle olunca, mirasbırakanın ölüm tarihi itibariyle tüm taşınır mallarının ilgili yerlerden sorularak belirlenmesi, zabıta marifetiyle mirasbırakanın malvarlığı hakkında araştırma yapılması, terekeden mirasçılara intikal yapılıp yapılmadığının araştırılması, bundan ayrı mirasbırakının ortağı olduğu söz konusu şirketlerin faal olup olmadığını tespit edilmesi ile mirasbırakanın hissesine düşen miktarın gerektiğinde uzman bilirkişiden de yararlanılmak suretiyle belirlenmesi, ayrıca, mirasbırakanın ortak olduğu şirket borçlarından dolayı sorumluluk miktarı da tespit edilip, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir. Bundan ayrı, yukarıda değinildiği üzere mirasbırakanın ortağı olduğu limited şirketlerin vergi ve prim borçları mirasbırakanın şahsi borcu değildir. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun tarihli 4369 sayılı Yasayla değişik 35. maddesi hükmüne göre; limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun gereğince takibe tabi tutulurlar. Aynı Kanuna tarihli 4108 sayılı Kanunla ilave edilen Mükerrer 35. madde hükmüne göre de; tüzel kişilerin malvarlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilir. Şu halde, açıklanan yasal hükümler gereğince, mirasbırakanın, ortağı olduğu limited şirketin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan borcundan, şirket ortağı olarak “koyduğu sermaye hissesi oranında” doğrudan doğruya sorumluğu söz konusudur. Öyle ise, bu işten anlayan bilirkişi veya bilirkişiler eliyle, mirasbırakanın, ortağı olduğu limited şirketin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak şirketin aktif ve pasifinin saptanması ve mirasbırakanın şirketin kamu borcundan dolayı sermaye hissesi oranında şahsen sorumlu olacağı miktarın bu suretle belirlenmesi, amme alacağının şirketin malvarlığından tamamen tahsili mümkün ise, bu halde davacının borca batıklığın tespitini istemekte hukuki yararının bulunmayacağı gözetilerek isteğin reddedilmesi, değilse mirasbırakanın ölüm tarihi itibariyle tespit edilen terekesinin aktifinin, borcu karşılamaya yeterli olmaması halinde isteğin kabulüne karar verilmesi gerekirken, bu yönler araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmamıştır. Davalılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. HMK ve HUMK'nun 440/III-2. bendi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Madde 605-Yasal ve atanmış mirasçılar mirası tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır. a. Genel olarak Madde 606- Miras, üç ay içinde reddolunabilir. Bu süre, yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe mirasbırakanın ölümünü öğrendikleri; vasiyetname ile atanmış mirasçılar için mirasbırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten işlemeye başlar. b. Terekenin yazımında Madde 607- Koruma önlemi olarak terekenin yazımı hâlinde mirası ret süresi, yasal ve atanmış mirasçılar için yazım işleminin sona erdiğinin sulh hâkimi tarafından kendilerine bildirilmesiyle başlar. 3. Ret hakkının geçmesi Madde 608- Mirası reddetmeden ölen mirasçının ret hakkı kendi mirasçılarına geçer. Bu mirasçılar için ret süresi, kendilerinin mirasbırakanına mirasın geçtiğini öğrendikleri tarihten baĢlar. Ancak bu süre, kendilerinin mirasbırakanından geçen mirasın reddi için mirasçıya tanınan süre dolmadıkça sona ermez. Ret sonucunda miras daha önce mirasçı olmayanlara geçerse; bunlar için ret süresi, önceki mirasçılar tarafından mirasın reddedildiğini öğrendikleri tarihten işlemeye başlar. Madde 609- Mirasın reddi, mirasçılar tarafından sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanla yapılır. Reddin kayıtsız ve şartsız olması gerekir. Sulh hâkimi, sözlü veya yazılı ret beyanını bir tutanakla tespit eder. Süresi içinde yapılmış olan ret beyanı, mirasın açıldığı yerin sulh mahkemesince özel kütüğüne yazılır ve reddeden mirasçı isterse kendisine reddi gösteren bir belge verilir. Tutanağın ve kütüğün nasıl tutulacağı tüzükle düzenlenir. II. Ret hakkının düşmesi Madde 610- Yasal süre içinde mirası reddetmeyen mirasçı, mirası kayıtsız şartsız kazanmış süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez. Zamanaşımı veya hak düşümü sürelerinin dolmasına engel olmak için dava açılması ve cebrî icra takibi yapılması, ret hakkını ortadan kaldırmaz. III. Mirasçılardan biri tarafından ret Madde 611- Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi, hak sahiplerine geçer. Mirası reddeden atanmış mirasçının payı, mirasbırakanın ölüme bağlı tasarrufundan arzusunun başka türlü olduğu anlaşılmadıkça, mirasbırakanın en yakın yasal mirasçılarına kalır. IV. En yakın mirasçıların tamamı tarafından ret 1. Genel olarak Madde 612- En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, sulh mahkemesince iflâs hükümlerine göre tasfiye edilir. Tasfiye sonunda arta kalan değerler, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilir. 2. Mirasın sağ kalan eşe geçmesi Madde 613- Altsoyun tamamının mirası reddetmesi hâlinde, bunların payı sağ kalan eşe geçer. 3. Sonra gelen mirasçılar yararına ret Madde 614- Mirasçılar, mirası reddederken, kendilerinden sonra gelen mirasçılardan mirası kabul edip etmeyeceklerinin sorulmasını tasfiyeden önce isteyebilirler. Bu takdirde ret, sulh hâkimi tarafından daha sonra gelen mirasçılara bildirilir; bunlar bir ay içinde mirası kabul etmezlerse reddetmiş sayılırlar. Bunun üzerine miras, iflâs hükümlerine göre tasfiye edilir ve tasfiye sonunda arta kalan değerler, önce gelen mirasçılara verilir. V. Ret süresinin uzatılması Madde 615- Önemli sebeplerin varlığı hâlinde sulh hâkimi, yasal ve atanmış mirasçılara tanınmış olan ret süresini uzatabilir veya yeni bir süre tanıyabilir. Madde 616- Vasiyet alacaklısının vasiyeti reddetmesi hâlinde, mirasbırakanın arzusunun başka türlü olduğu tasarruftan anlaşılmadıkça, bu redden vasiyet yükümlüsü yararlanır. VII. Mirasçıların alacaklılarının korunması Madde 617- Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse; alacaklıları veya iflâs idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde, ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler. Reddin iptaline karar verilirse, miras resmen tasfiye edilir. Bu suretle tasfiye edilen mirastan reddeden mirasçının payına bir şey düşerse bundan, önce itiraz eden alacaklıların, daha sonra diğer alacaklıların alacakları ödenir. Arta kalan değerler ise, ret geçerli olsa idi bundan yararlanacak olan mirasçılara Ret hâlinde sorumluluk Madde 618- Ödemeden âciz bir mirasbırakanınmirasını reddeden mirasçılar, onun alacaklılarına karşı, ölümünden önceki beş yıl içinde ondan almış oldukları ve mirasın paylaşılmasında geri vermekle yükümlü olacakları değer ölçüsünde sorumlu olurlar. Olağan eğitim ve öğrenim giderleriyle âdet üzere verilen çeyiz, bu sorumluluğun dışındadır. İyiniyetli mirasçılar, ancak geri verme zamanındaki zenginleşmeleri ölçüsünde sorumlu olurlar. ÜÇÜNCÜ AYIRIM RESMÎ DEFTER TUTMA A. Koşulları Madde 619- Mirası reddetmeye hakkı olan her mirasçı, terekenin resmî defterinin tutulmasını isteyebilir. Defter tutma, mirasın reddine ilişkin usule uyulmak suretiyle, bir ay içinde sulh hâkiminden istenir. Mirasçılardan birinin defter tutma istemi, diğerleri hakkında da etkili olur. B. Usul I. Deftere geçirme Madde 620- Resmî defter, sulh mahkemesi tarafından düzenlenir; bu deftere terekeye ait aktif ve pasifler takdir edilen değerleriyle yazılır. Mirasbırakanın malî durumu hakkında bilgi sahibi olan herkes, sulh mahkemesi tarafından istenilen bilgiyi vermekle yükümlüdür. Haklı bir sebep olmaksızın bilgi vermeyenler veya yanlış ya da eksik bilgi verenler, bundan doğacak zararları mirasçılara, vasiyet alacaklılarına veya üçüncü kişilere tazminle yükümlüdürler. Mirasçılar, özellikle mirasbırakanın kendilerince bilinen borçlarını sulh mahkemesine bildirmek zorundadırlar. Resmî defterin nasıl tutulacağı tüzükle düzenlenir. II. İlân yoluyla çağrı Madde 621- Sulh mahkemesi, mirasbırakanın alacaklıları ile borçlularını belli bir süre içinde alacaklarını ve borçlarını bildirmeleri için bir ay arayla iki defa yapılacak ilân yoluyla çağırır. Çağrı, kefalet sebebiyle alacaklı ve borçlu olanları da kapsar. İlânda bildirimde bulunmamanın sonuçları hakkında alacaklıların dikkatleri çekilir. Bildirim süresi, ikinci ilândan baĢlayarak en az bir aydır. III. Doğrudan doğruya deftere geçirme Madde 622- Resmî kayıtlardan veya mirasbırakanın belgelerinden varlığı anlaĢılan alacaklar ve borçlar, deftere doğrudan doğruya geçirilir. Deftere geçirilenler, alacaklılara ve borçlulara bildirilir. IV. Defter tutmanın sona ermesi Madde 623- İlânda belirtilen sürenin dolmasıyla defterin tutulması sona erer ve defter, bu tarihten başlayarak tanınacak en az bir aylık süre içinde ilgililerce incelenebilir.
vergi borcum var reddi miras yapabilir miyim