🦙 Yüzdeki Kılcal Damar Tedavisi Için Hangi Bölüme Gidilir

9pDs. Lazer ile Kılcal Damar Tedavisi Lazer ile Kılcal Damar Tedavisi Yazar Dr. Hülya ETTEKİN Başhekim 2001 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp fakültesinden mezun oldu. 2005 - 2009 yılları arasında Savunma Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığı bünyelerinde kurum hekimliği yaptı. FBM Estetik Tıp Merkezinde Başhekim olarak görev yapmaktadır. Genelinde surat kısmında ve zaman zaman diğer bölgelerde de görünen, kılcal damarların büyüyüp fazlalaşmasıyla cildimizde bizi rahatsız eden kızarık bir görünüm ortaya çıkmaktadır. Kılcal Damar Tedavisinde Hangi Lazer Kullanılır?En Sık Görülen Kılcal Damar RahatsızlıklarıRahatsızlığın NedenleriRozase Rozacea TedavisiŞarap Lekesi Portwine Stain TedavisiLazerle Kılcal Damar Tedavisi Riskli Mi? Kılcal damar tedavisi, büyüyen kılcal damarların sağlık açısından büyük bir hastalık vermemesine rağmen güzel duyu kaygılardan dolayı yaygın şekilde uygulanan bir rehabilitasyon yöntemidir. Kılcal Damar Tedavisinde Hangi Lazer Kullanılır? Tedavide NdYAG lazer ışınları uygulamaktadır. Nd YAG 1064nm lazer ışınları direkt olarak hemoglobin tarafına odaklanır . Kılcal damarları bozulmamakla rehabilitasyon sağlar. En Sık Görülen Kılcal Damar Rahatsızlıkları Burun ve elmacık etrafında kızarıklık Rozase / Gül rahatsızlığı Rozacea Şarap kiri portwine stain Rahatsızlığın Nedenleri Kılcal damar rahatsızlığına neden olan etkenler ansızın çok olabilir. Genetik olaylar, güneş ışınları, gebelik ve sonrası, içki, östrojen çoğunluğundan kaynaklanabilir. Rozase Rozacea Tedavisi Rozase rozacea rahatsızlığı ten üzerine yakın kılcal damarların giderek çoğalıp genişlemesi cildin üst bölgesinde koyu bir şekilde kızarıklar kendini göstermektedir. Rozase, hastalığın şiddetine bağlı olarak bizlerde özgüven azalmasına neden olmakta, insanın hayat standardını düşürmektedir. Rozase hastalığının düzelebilmesinde oldukça farklı tedavi kullanılmaktadır. Kremler, antibiyotikler gibi tedavi edici kullanımlar lazer sistemler sayılır. Lazer ile yapılan uygulamada sıkıntı yaratan kılcal damarlar hedef alınır. Diğer tedavilere nazaran daha etken bir rehabilitasyon yöntemidir. Şarap Lekesi Portwine Stain Tedavisi Doğum kiri diye de bilinen şarap kiri rahatsızlığı, çoğunlukla doğumdan derhal sonrasında ortaya çıkmaktadır. İlk başlangıçta pembemsi renkte, daha ileriki yaşlarda ise koyu al ve mor halini almaktadır. Rahatsızlık lazerle büyük seviyede giderilebilir ama tedaviden % 100 netice almak mümkün değildir. Tedaviye erken yaşlarda başlanması rehabilitasyonun başarısını artırmaktadır. 21. yüzyılda kılcal damar rahatsızlıklarının artmış olduğunu gözlemleyebiliriz. Şehirleşme ve sanayileşme gibi insan sağlığı açısından olumsuz dezavantajlara sahip olan faktörler nedeniyle kılcal damar hastalığına belirli bir zemin hazırlanıyor. Bu durum özellikle atmosferde yer alan ozon tabakasının delinmesi sonucunda gerçekleşiyor. Ozon tabakasının delinmesi ile zararlı güneş ışınlarına daha fazla maruz kalıyoruz. Bu açıdan bakıldığında hava kirliliğinin birçok hastalığa davetiye çıkardığını düşünebiliriz. Kılcal damar sorunu aynı zamanda aileden dolayı da olabilir. Yani genetik olarak bu hastalığımız olabilir. Genetik olarak gelişen hastalıklar farklı temellere sahip hastalıklara göre daha zorlayıcı etkiler içerebiliyor. Yüksek miktarda alkol kullanımı ise kılcal damarlarınız açısından olumsuz bir etkiye neden olur. Yüksek oranda alınan alkol nedeniyle kılcal damarlarınız giderek genişlemeye başlar. Bu genişleme sonrasında çeşitli sağlık problemleri ile karşı karşıya kalmamız mümkün olabilir. Kılcal damar uygulamaları şuanda standart olarak lazer ile gerçekleşiyor. Bu durum daha risksiz bir ameliyat seçeneği sağlıyor. Lazer tedavisi ile bütün bu problemlerin üstesinden gelebilmek mümkündür. Ameliyat öncesi ve sonrasında doktorunuzun çizdiği sınırları aşmamanız gerekiyor. Bu sayede başarılı bir lazer tedavisi deneyimlemeniz mümkün olabilir. Yazar Dr. Hülya ETTEKİN Başhekim 2001 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp fakültesinden mezun oldu. 2005 - 2009 yılları arasında Savunma Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığı bünyelerinde kurum hekimliği yaptı. FBM Estetik Tıp Merkezinde Başhekim olarak görev yapmaktadır. Lazer ile Kılcal Damar Tedavisi Hakkında Sık Sorulan Sorular Hamilelik dönemi lazer tedavileri için bir engel teşkil etmez. Ancak hamilelik dönemi özel bir dönem olduğu için hassasiyet göstermek gerekir ve bu dönemde kılcal damar tedavisi yaptırılması önerilmez. Lazerle kılcal damar tedavisi sonrası lazer epilasyon yapılmasında herhangi bir engel yoktur. Bunun için hastanın birkaç gün beklemesi yeterlidir. Ancak solaryum tedavisi hiçbir surette lazer tedavileri alan bir hastaya önerilmemektedir. Lazerle kılcal damar tedavisi ağrılı-acılı bir işlem olabilir. Bu ağrı ve acının ortadan kaldırılması için lokal anestezik kremlerden veya lokal enjeksiyonlardan faydalınabilir. Bu şekilde hastanın işlem esnasında ağrı-acı hissetmesi minimalize edilmiş olur. Dışarıdan uygulanacak olan medikal ürünler veya doğal ürünlerle kılcal damar rahatsızlığının önüne geçmek genellikle mümkün değildir. Kişinin bu duruma yatkınlığı söz konusudur. Cilt altındaki damarsal yapı genişlemeleri yapısal bir özelliktir. Özellikle bu durum güneşin UV ışınlarından çok fazla etkilenir ve bu durumla ortaya çıkar. Sadece korunma amaçlı bu yatkınlığı olan kişilere düzenli bir şekilde güneş koruyucu krem kullanmaları önerilmektedir. Yüz bölgesinde gerçekleştirilmiş olan bir cerrahi işlemden sonra hastanın yüz bölgesinde cerrahi işleminin son halinin alınması beklenmelidir. Cerrahi işlemler sonrasında bir doku ortalama olarak 1 yılda son halini alır. Dolayısıyla cerrahi işlemden sonra lazerli bir kılcal damar tedavisi amacıyla hastaya müdahale yapmak için 1 yıl beklenilmelidir. Lazer ile Kılcal Damar Tedavisi Yorumları Yüz bölgesinde kalıcı olarak genişlemiş kılcal damarların telenjiektazi artış nedenleri arasında cildin hassas yapıda olması, rosasea hastalığı, güneşe uzun süreli maruziyet, uzun süre kortizonlu krem kullanımı, alkol kullanımı, lupus hastalığı, siroz ve karaciğer kanseri gibi hastalıklar sayılabilir. Burun ameliyatlarından sonra da burunda kılcal damarlarda artış olabilir. Bacak bölgesinde görülen varis ve genişlemiş kılcal damarlar ise toplardamarların yetersiz çalışmasının derideki belirtisidir. Toplardamarlar ekstremitelere gelen kanı kalbe götüren damarlardır. Bu damarlarda bulunan kapakçıklar sayesinde kanın geriye kaçışı önlenmiş olur. Varisin en önemli sebebi bu kapakçıkların bozulmasıyla birlikte kalbe dönen kanın yerçekimi etkisiyle damarlarda göllenmesidir. Varisi artıran nedenler arasında ise genetik yatkınlık, uzun süre ayakta kalmak, doğum kontrol hapları kullanmak ve hamilelik sayılabilir. KILCAL DAMAR TEDAVİLERİ NELERDİR? Yüzdeki kılcal damar tedavilerinde lazerler ve radyofrekans kullanılmakta, bacaktaki varislerde ise tedavi, varis genişliğine göre farklılık göstermektedir. Büyük varislerde önemli olan, varis oluşumuna yol açan toplardamar yetmezliğini tedavi etmektir ve ilk önerilen yöntem lazerle tedavisi ya da radyofrekans yöntemidir. Orta boy ve kılcal varislerde ise önerilen ilk yöntem skleroterapidir. Skleroterapide damar içine ilaç verilerek varis oluşumuna neden olan damarların büzüşmesi sağlanır. Damarları çok fazla ve belirgin olan hastalarda tedavi öncesi doppler yöntemi ile toplardamarların yetersizlik seviyesi değerlendirilmelidir. LAZERLE KILCAL DAMAR VE VARİS TEDAVİSİ Lazer tedavileri bacakta özellikle mavi-kırmızı renkli damarlarda uygulanır. Yüzde, yanak ve burun kenarlarındaki genişlemiş, telenjiektazi denilen damarlarda, doğumsal damarsal lekelerde, hemanjiomlarda ve vücuttaki kırmızı renkli benlerin cherryangiom tedavisinde etkili olabilir. Lazer, ışık enerjisini damar içine gönderir, kanda bulunan oksihemoglobin isimli maddeyi etkiler. Isınan damar duvarı ve içindeki kan hücreleri hasar görür ve vücut tarafından yok edilir. Damar ne kadar genişse, içindeki kan miktarı ve oksihemoglobin miktarı daha fazla olacağından, kalın damarlar ince damarlara göre lazer ile daha kolay tedavi edilir. İşlem esnasında çevre dokular zarar görmez. LAZERLE TEDAVİ NE SIKLIKLA YAPILMAKTADIR? Genellikle bir veya iki seans yeterlidir. İki seans arası ortalama 3-4 haftadır. Bununla beraber tedavi sayısı; damarların sayısı, rengi ve büyüklüğüne göre değişebilir. TEDAVİ SÜRESİ NE KADARDIR? Ortalama 15-45 dk arasında değişmekle birlikte tedavi edilen damar sayısı, genişliği ve bulunduğu bölgeye göre süre değişir. Kİmlere Lazer İle Kılcal Damar Tedavİsİ Yapılabİlİr? Her yaşta lazer tedavisi mümkündür. Koyu tenli ve açık tenli herkese uygulanabilir. Tıbbi olarak tedavinin uygun olup olmadığı uzman doktor tarafından değerlendirilir. Kanama bozukluğu olan, kalp pili bulunan hastalara ve gebelere uygulanmaz. YAN ETKİLERİ NELERDİR? Ağrı şikayeti çok hafiftir. Yapılan bölgelerde hafif kabarıklık ve kızarıklık görülebilir. Bu şikayetler birkaç günde geriler. Uygulama sonrası güneşten çok iyi korunulmalıdır. VARİS HASTALARININ DİKKAT ETMESİ GEREKEN DURUMLAR NELERDİR? - Kişi sıcak suyla banyo yapmamalı; kaplıca, sauna gibi sıcak ortamlardan uzak durmalıdır. -Yüksek topuklu ayakkabı giymekten kaçınılmalıdır. -Düzenli yürüyüş ve spor yapılmalıdır. -Kilo, varis oluşumunu artırdığı için düzenli beslenme çok önemlidir. YÜZDE KILCAL DAMAR ARTIŞI OLAN HASTALARIN DİKKAT ETMESİ GEREKEN DURUMLAR NELERDİR? Yüz bölgesinde kılcal damarlarda artış gözlenen hastaların güneşten korunması, sıcak ortamlarda bulunmaması, çay, kahve, sigara, alkol ve baharatlı gıdaları fazla tüketmemeleri gerekmektedir. Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz. Derin Ven Trombozu DVT nedir?Derin ven trombozu DVT, genellikle bacağın derin damarlarında oluşan, ancak kolların damarlarında ve mezenterik ve serebral damarlarda ortaya çıkabilen bir kan pıhtısıdır. Derin ven trombozu yaygın ve önemli bir hastalıktır. Kalp krizi ve felçten sonra kardiyovasküler hastalıktan ölümlerin üçüncü en yaygın nedenini temsil eden venöz tromboembolizm bozukluklarının bir parçasıdır. Pulmoner emboli olmayan hastalarda bile tekrarlayan tromboz ve "post-trombotik sendrom" önemli bir morbidite Ven Trombozu DVT, vücudunuzda, genellikle de bacaklarınızdaki bir ya da daha fazla toplardamarın içerisinde oluşan bir kan pıhtısı trombüs olduğunu belirttik. Derin Ven Trombozu bacakta ağrıya neden olabilir ama genelde hiçbir belirti göstermez. Pıhtı dışarıdan görülmeyen derindeki toplardamarlardadır. Pıhtı kan akımını tam yada kısmen engelleyerek bacakta toplardamar kanının birikmesine yol açar. Dışarıdan görülebilen toplardamarlardaki pıhtı yüzeyel ven trombozu veya flebit olarak Ven Trombozuna Neler Sebep Olur?İlk olarak 1856'da tanımlanan Virchow's Triad, tromboz oluşumuna katkıda bulunan üç faktörü belirtir Venöz staz, vasküler hasar ve pıhtılaşmaya yatkınlık. Venöz staz, üç faktörden en önemli olanıdır, ancak staz tek başına trombüs oluşumuna neden olmak için yetersiz görünmektedir . Ancak venöz staz ve vasküler hasar veya pıhtılaşmaya yatkınlığın eşzamanlı varlığı pıhtı oluşumu riskini büyük ölçüde artırır. DVT ile en yakından ilişkili klinik durumlar temel olarak Virchow's Triad'ın unsurlarıyla ilişkilidir; bunlar cerrahi veya travma, malignite, uzun süreli hareketsizlik, gebelik, konjestif kalp yetmezliği, varisli damarlar, obezite, ilerleyen yaş ve DVT tromboz, bacak derin toplardamarlarında kapakçıklara yakın yerlerde azalmış veya mekanik olarak değişmiş kan akımı olan bölgelerde ortaya çıkma eğilimindedir. Valfler venöz dolaşımda kan akışını düzenlemeye yardımcı olurken, aynı zamanda venöz staz ve hipoksi için potansiyel yerlerdir. Bazı çalışmalar, venöz kapaklara bitişik sinüslerde venöz trombüs oluşma eğilimini göstermiştir. Pıhtı oluşumu için diğer risk faktörleri arasında kanser, oral kontraseptifler, obezite ve ilerleyen yaş yer alır. Malignite, staza katkıda bulunan damarlar üzerinde sıkıştırıcı bir etki yapabilir. Obezite ve oral kontraseptif kullanımı tromboz için bağımsız risk faktörleridir. Birlikte sinerjik olarak tromboz riskini arttırırlar. Son olarak, ilerleyen yaş, artan tromboz riski ile ilişkilidir. Bunun nedeni belirsizliğini koruyor olsa da, yaşlanma ile ilgili birkaç faktör gözlemlenmiştir daha yüksek obezite prevalansı, artan hastalık sıklığı ve uzun süreli hareketsizlik dönemleri, eşlik eden tıbbi durumlar ve antikoagülanlarda orantılı bir artış olmaksızın prokoagülan seviyesindeki artış, örneğin protein. Birlikte ele alındığında, tromboz oluşumu, fiziksel ve biyokimyasal faktörlerin hassas dengesine dayanan dinamik, çok nedenli bir DVT'ye toplardamar iç duvarında oluşan hasar da neden olur. Bu hasar, fiziksel, kimyasal yada biolojik faktörlere bağlı olabilir. Nedenler arasında en çok; cerrahi, ciddi travma, inflammasyon veya bağışıklık sistemi yanıtı bulunur. Kan akımı, giderek yavaşlar, durma noktasına gelir. Bu durum en çok, cerrahi işlem sonrası yatak istirahati sonrası hastalarda doğumsal olarak gelişen pıhtılaşmaya eğilim sonucu Faktör V Leiden gibi ortaya giderek artan bir neden de, hormon replasman tedavisi yada korunma yada tedavi amacı ile verilen doğum kontrol belirtileriDVT semptomları bu duruma sahip kişilerin yalnızca yaklaşık yarısında görülür. Yaygın semptomlar şunları içerir-Ayağınızda, ayak bileğinizde veya bacağınızda, genellikle bir tarafta şişme-Etkilenen bacağınızda, genellikle baldırınızda başlayan kramp ağrısı-Ayağınızda ve ayak bileğinizde şiddetli, açıklanamayan ağrı-Çevresindeki bölgelerdeki ciltten daha sıcak hissettiren bir cilt alanı-Etkilenen bölgedeki cilt soluklaşır veya kırmızımsı veya mavimsi bir renk alırÜst ekstremite DVT'si veya kolda kan pıhtısı olan kişilerde de semptomlar görülmeyebilir. Eğer yaparlarsa, yaygın semptomlar şunları içerir-Boyun ağrısı-Omuz ağrısı-Kol veya elde şişlik-Mavi renkli ten rengi-Koldan ön kola doğru hareket eden ağrı-Eldeki zayıflıkİnsanlar, pulmoner emboli akciğerde kan pıhtısı için acil tedavi görmeden derin ven trombozu olduğunu DVT pıhtısı koldan veya bacaktan akciğere geçtiğinde pulmoner emboli meydana gelebilir. Akciğerdeki bir arter tıkandığında hayatı tehdit eden bir durumdur ve acil bakım Ven Trombozunun Önemi nedir?DVT çoğu kez ağrısız olmakla beraber en önemli yanı oluşmuş olan pıhtının bulunduğu yerden kopup, kan akımı ile akciğer damarlarını tıkayarak ölüme neden olmasıdır. Bu durum akciğer embolisi olarak isimlendirilir. Acil bir durum olup, derhal tedavi edilmediği takdirde ölüme yol unda pıhtı zaman içinde erise bile ki çoğu zaman tam olarak erimez- damarın içinde engeller, darlıklar oluşmasına ve kapakların bozulmasına yol açar. Bu durumda pıhtı oluştuktan yıllar sonra giderek artan bir şekilde bacaklardan dönmesi gereken toplardamar kanının akışı engellenip, damarlar içinde kan göllenmeye ve basıncı artmaya başlar. Bu durumda toplardamarlardaki yüksek kan basıncının dokulara zarar vermesi sonucunda bacakta şişme, ağrı, renk değişikliği ve bilekte yaralarla venöz ülser karakterize toplardamar venöz yetmezliği tıkanan toplardamar bacakta göllenen kanın boşalmasını engellemesi sonucunda bacak giderek şişer ve sonuçta atardamar dolaşımı bozularak bacakta gangren gelişir. Phlegmasia Cerulea Dolens ismi verilen bu durum bacağın kaybına neden olabilen tek toplardamar bir durumda hiç gecikmeden doktorunuza başvurun. Erken tanı ve erken tedavi sorununuzu büyük ölçüde kişi DVT'si olabileceğinden şüpheleniyorsa, derhal tıbbi yardım almalıdır. Bir doktor genellikle DVT'yi yalnızca semptomlar yoluyla teşhis edemez ve aşağıdakileri içeren testler önerebilirD-dimer testi D-dimer, kan pıhtısının parçalamasından sonra kanda bulunan bir protein parçasıdır. Belirli bir miktardan fazla D-dimer ortaya çıkaran bir test sonucu, olası bir kan pıhtısını gösterir. Ancak bu test, belirli inflamatuar durumları olan kişilerde ve ameliyattan sonra güvenilir Bu tarama türü damarlardaki pıhtıları, kan akışındaki değişiklikleri ve pıhtının akut mu yoksa kronik mi olduğunu tespit Ultrason ve D-dimer testleri yeterli bilgi sağlamazsa bir doktor bu taramayı isteyebilir. Doktor ayak, diz veya kasıktaki toplardamara bir boya enjekte eder. X-ışını görüntüleri, bir kan pıhtısının yerini görüntüleme taramaları MRI ve BT taramaları bir pıhtı varlığını gösterebilir. Derin Ven Trombozunun Tedavisi Nasıldır?Derin ven trombozu tanısı konduktan sonra müdahale edilmezse ölümcül komplikasyonu olan akciğere pıhtı atması Pulmoner emboli -PE ve uzun dönemde DVT’a bağlı kronik venöz yetmezlik KVY Post-tromboflebitik sendrom ve pulmoner hipertansiyon ortaya çıkabilir. Bu nedenle tanı konar konmaz tedaviye başlanmalıdır. Tedavide hedef; akciğere pıhtı atmasını önlemek, varolan pıhtının ilerlemesini durdurmak, pıhtı olan damarlarda yeniden akımı sağlamak ve post-trombotik sendrom, pıhtı tekrarı, pulmoner hipertansiyon gibi geç komplikasyonların gelişiminin engellenmesidir. Tedavi seçenekleri arasında kan inceltici tedavi antikoagülan tedavi, trombolitik tedavi ve inferior vena kava filtreleri yer inceltici ajanlar antikoagülanlar derin ven trombozu tedavisinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bunlar arasında heparin ve oral antikoagülan OAK sayılabilir. OAK arasında en sık kullanılan varfarin Coumadin isimli ilaçtır ve seviyesinin ayarlanması için düzenli kan takibi gerektirir. Yeni nesil antikoagülan ilaçlar YOAK geliştirilmiştir,ve bu ilaçların takibinde rutin kan düzeyi takibine ihtiyaç yoktur. Modern tıbbın gelişimi ile yeni yöntemler kullanılmaya başlamıştır. Erken derin ven trombozu olgularında günümüzde farmakomekanik tedavi yöntemi uygulanmaktadır. Bu yöntem; son yıllarda özel olarak geliştirilen damar içi pıhtı parçalayıcı kataterler ile damara girilerek pıhtının dışarı alınması yöntemidir. Bu işlem sonrasında pıhtı eritici ilaç salınımını sağlayan bir katater 24 saat damar içerisinde yeni tedavi yöntemlerinde süre çok önemlidir. DVT oluştuktan sonra süre ilerledikçe pıhtı organize olup sertleşmekte ve yeni tedavi yöntemleri ile pıhtıyı tamamen eritmek mümkün olamamaktadır. İdeal süre ilk 30 gündür. Bu süreden sonra tedavi başarısı düşmektedir. Amaç hastanın hızla rahatlamasını sağlamak, pulmoner emboli riskini azaltmak ve uzun dönemde ortaya çıkacak komplikasyonları engellemektir. Bu yöntemlerle hastanın günlük hayata dönüşü daha hızlı olabilmektedir. Cerrahi olarak pıhtının çıkarılması trombektomi da güncel olarak daha az sıklıkla kullanılmasına rağmen bir not olarak da şunu belirtelim Hastalığın ilk başlangıcından itibaren varis çoraplarının kullanımı önemlidir. Hem şişliğin azaltılmasında hem de uzun dönemde kalıcı hasarın engellenmesinde detaylı bilgi için derinventrombozutedavisi DVTKaynaklarDeep vein thrombosis and pulmonary of distal deep vein vein thrombosisDiagnosis and treatment of deep-vein thrombosisOverview of the causes of venous thrombosis Haberler > Cilt Lekeleri İçin Hangi Bölüme/Doktora Gidilir? - 1000 Ciltte çok sayıda leke türü bulunur. Genellikle güneş ışığına maruz kalan bölgelerde sık karşılaşılsa da birçok neden dolayı oluşabilirler. Özellikle kozmetik ürünleri, bazı hormon ilaçları, hamilelik gibi durumlar bu lekelerin oluşmasına zemin hazırlar. Yaşla birlikte artış gösteren lekelerde bulunabilmektedir. Bu lekelerin bazıları zararsız olabileceği gibi bazılarının ise altında ciddi hastalıklar yatabilir. Özellikle kötü huylu tümörlerin neden olduğu cilt lekelerine tıbbi tedavi şarttır. Peki cilt lekeleri için hangi bölüme / doktora gidilir? İşte detaylar... Melanosit uyarıcı hormonu, insanların derisindeki melanosit hücrelerinde, pigmentlerin oluşmasını sağlayan bir uyarıcı hormonudur. Bu pigmentler cilde rengini verir. Ayrıca saç ve göz renginden de melanosit hücreleri sorumludur. Vücutta bu hormon fazla salgılanırsa cildin kendi renginde koyulaşmalar görülür. Eğer cilde rengini veren hücrelerde dengesizlik oluşursa vücudun herhangi bir yerinde akne, melazma gibi lekeler görülür. Genetik yatkınlığın da önemli olduğu cilt lekeleriyle ilgili merak edilenleri sizler için derledik... CİLT LEKELERİ NELERDİR?Deride ortaya çıkan herhangi bir ize leke denilmektedir. Genellikle güneş ışığına maruz kalan bölgelerde ortaya çıkar. Doğuştan veya sonradan ortaya çıkan birçok leke çeşidi Ciltte aşırı yağ üretimi sonrası ortaya çıkan akneler, genellikle ergenlik dönemlerinde görülür. Aşırı terleme, makyaj, stres ya da depresyon ve regl gibi durumlar akne oluşumuna neden olabilir. Akneler sivilce, siyah ya da beyaz noktalar halinde görülür. Bunların sıkılması ya da yanlış tedavi ciltte lekelere yol Melanosit hücrelerinin yeteri miktarda üretilmemesi sonucu ciltte süt beyazı renginde lekelenmeler oluşur. Özellikle kol, yüz, genital bölgede oldukça sık Güneş gören yerlerde siyah veya kahrengi lekelerin olmasına melazma adı verilir. Alın, dudak üstü ve burun gibi bölgelerde görülür. Ayrıca gebelik ve doğum kontrol hapları da melazma lekelenmelerine neden Lekeleri Genellikle zararsız olan bu lekeler, doğuştan veya sonradan oluşabilir. Kırmızı renkte olan lekelere vasküler doğum lekesi adı verilir. Kahverengi, mavi veya siyah olan lekeler ise pigmentli doğum Döküntüleri Sedef ve gül hastalığı, egzama ciltte döküntülere neden olur. Bu rahatsızlıklar pullanma, kuruluk ve kaşıntı şeklinde ortaya Lekeleri Karaciğer lekeleri olarak bilenen yaşlılık izleri, iyi huylu lezyonlardır. Kahverengi, siyah gibi lekeler olarak kendini gösterirler. Güneşe maruz kalındığında artış gösterebilir. CİLT LEKELERİ İÇİN HANGİ BÖLÜME/DOKTORA GİDİLİR?Eğer kişiler cilt lekelerinden şikayetçi ise hastanelerin deri ve cilt hastalıkları bölümüne dermatoloji gitmelidirler. Dermatologlar ciltte ortaya çıkan lekelerin teşhisi için görüntüleme ve patoloji tekniklerinden yararlanır. Cilt lekelerine C vitamini, kojik asit, glikolik asit içeren kremler önerilir. Ayrıca retinol içeren kremlerde leke tedavisine yardımcı olabilmektedir. Aşağıdaki Haberler De İlginizi Çekebilir Genç ve orta yaş erkeklerde daha sık görmeye alışkın olduğumuz kıl dönmesi pilonidal sinüs şikayeti olan hastalar mutlaka genel cerrahi uzmanına muayene olması gerekir. 1. Fakat dikkat etmeniz gereken önemli bir husus bulunuyor. Her genel cerrah kıl dönmesi alanında uzman değildir! Genel cerrahi kendi içerisinde alt branşlara ayrılmış bir uzmanlık alanıdır. Bu nedenle daha çok makat hastalıkları alanında kendini geliştirmiş proktoloji ile ilgilenen uzmanlara öncelik vermelisiniz. 2. İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa’da yaşayanlar için proktoloji uzmanı önerisinde bulunabiliriz. Ücretsiz muayene imkanı ve gelişmiş tedavi yöntemleri uygulayan bu uzmanlara ulaşmak için aşağıda yer alan WhatsApp butonuna tıklayarak bilgi alabilirsiniz. Ücretsiz Muayene Fırsatı SunuyorlarGidilmesi gereken bölümü ve doktoru anladıktan sonra konumuza güzel bir fırsat yazısı için ara verelim. Türkiye’nin en gelişmiş 4 şehrinde hizmet veren Idea Kıl Dönmesi muayenelerinde ücret almamaktadır. SGK mensubu hastalar için geçerli bu uygulama ile ücretsiz teşhis imkanından yararlanabilirsiniz. SGK anlaşmalı hizmet veren Idea Klinikleri aynı zamanda tedavi ücretlerinde SGK mensuplarına %50 indirim yapmaktadır. Proctoloji Uzmanları Görev Yapıyor Başarısı sadece ücretsiz muayene ile sınırlı kalmayan Idea aynı zamanda makat hastalıkları teşhis ve tedavisinde her biri 30 yıla yakın yakın tecrübesi ile Türkiye’nin yakından tanıdığı Proctoloji Uzmanları görev yapmaktadır. Örnek vermek gerekirse şaun en çok uygulanan kıl dönmesi ameliyatlarından biri haline gelen Mikso Sinüsektomi uygulaması kurucu ortaklarımızdan olan Op. Dr. Atilla KAYA tarafından geliştirilmiştir. Kıl Dönmesi Nasıl Anlaşılır? Şimdi dilerseniz birazda hastaların hangi şikayetlerde kıl dönmesi şüphesi ile doktora başvurması gerektiğine bakalım. Hastalık ilk başlarda ciddi belirtileri olmadığı için farkına varılmaz. Daha çok cilt altında biriken kılların artması ile ortaya çıkan şikayetler kişinin doktora gitmesini sağlamaktadır. Bu şikayetlere aşağıda detaylıca bakalım. 3. Makatta Akıntı Kötü Koku Cilt altına giren ve orada biriken kılları vücudumuz yabancı madde olduğunu algılayıp, onları cilde zarar vermemesi için zar ile çevirmektedir. Çok sağlam olmayan bu zar kişinin sert oturması halinde zarar görüp, yırtılma riski bulunmaktadır. Yırtılması sonucu kişide ağrı, ateş gibi sorunlar görünür. Aynı şekilde kılların çevre dokulara zarar vermemesi için vücudumuz bir salgı salgılayarak onları imha etmek isteyecektir. Fakat bu konuda başarılı olması mümkün değildir. Vücudun salgıladığı bu sıvı kılların giriş deliğinden dışarı çıkmaktadır. Günde 2-3 damla şeklinde vücut dışına çıkan sıvı makatta nem, ıslaklık ve kötü kokuya neden olmaktadır. Makatta Şişlik Yukarıda aktarmış olduğum durum her zaman mümkün olamayıp, bazı durumlarda sıvı kıl giriş deliklerinin tıkalı olması nedeniyle cilt dışına çıkamaz. Bu şekilde ciltte iltihap dediğimiz şişliklere neden olur. Şişlik nohut tanesi kadar olabileceği gibi daha büyük oranda olabilmektedir. Kıl dönmesi apsesi dediğimiz bu durum ortaya çıktığı anda mutlaka cerrahi yöntemlerle boşaltılması gerekir. Kuyruk Sokumunda Ağrı Ortaya çıkan bu şişlik aynı zamanda kuyruk sokumunda kişiyi canından bezdirecek düzeyde ağrıya neden olmaktadır. Kuyruk sokumunda görülen bu ağrı daha çok oturma ve yatma esnasında şiddeti artmaktadır. Apsenin boşaltılması ile birlikte kişi %70 oranında o an rahatlamaktadır. Kıl Dönmesi Muayenesi Nasıl Yapılır?Evet arkadaşlar yukarıda belirtmiş olduğum şikayetlerden bir yada bir kaçını aynı anda yaşıyorsanız mutlaka bir Proctoloji makat hastalıkları uzmanına muayene olmalısınız. Pilonidal Sinüs muayenesi sadece 2 dakika sürecek bir uygulama olup, gözle yapılmaktadır. Yani doktor kuyruk sokumu bölgesinde ortaya çıkan giriş, çıkış deliği, apse, şişlik durumuna bakarak 2 dakika içinde teşhis koyar ve hastalığın evresine göre tedavi yöntemi belirlemektedir. REFERANSLAR 1. Akinci, Ö. F., Bozer, M., Uzunköy, A., Düzgün, Ş. A., & Coşkun, A. 1999. Incidence and aetiological factors in pilonidal sinus among Turkish soldiers. The European journal of surgery, 1654, 339-342. 2. Öngel, K., Katırcı, E., Ak, C., & Sarıkan, İ. 2007. Birinci basamakta pilonidal hastalığa yaklaşım. Medical Journal of Suleyman Demirel University, 143. 3. Iesalnieks, I., & Ommer, A. 2019. The management of pilonidal sinus. Deutsches Ärzteblatt International, 1161-2, cerrahi uzmanı alanında hasta kabulüne devam eden Op. Dr. Seher Şirin, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden mezun olmuştur. Uzmanlık eğitimini ise Sağlık Bakanlığı İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tamamlamıştır.

yüzdeki kılcal damar tedavisi için hangi bölüme gidilir